Ana içeriğe atla

Ankara'da yemek yenilecek yerler vol1 ( hemde çocukla )

                Kim demiş kokoreççiye gece gidilir diye? çocukla gidilmez, gidilsede sefil olunur diye.
                Eğer Ankarada iseniz her daim yemek yemek için bir mekan arıyorsanız, belkide çocukla rahat edebileceğiniz, onada gönül rahatlığıyla yemek yedirecek yer arayan bir anne iseniz yazının devamını okumalısınız :)
                Ama yok ben güzel yeşillikler içinde hatta havuz başında gönül rahatlığıyla yemek yiyebileceğim bir yer istemiyorum! Ben yediğim etin nerden geldiğini bilmek istemem! Zaten damak zevkimde yoktur! Hele temiz ve hızlı servisi hiç önemsemem diyorsanız yazının devamını okumanıza gerek yok :)


               'Devamını okumak istersen tıkla' yazısına bastığına göre bu güzel mekanın ismini merak ediyorsun :)
bahsettiğim mekan aslında birçok ankaralının bildiği ama tam layıkıyla değerlendiremediği bir mekan 'DOĞATA' .
                Ben AOÇ'ye sürekli giderim ve eşimin temizliğine güvendiği bir mekan olduğu için sürekli Doğata'da yeriz kokoreçimizi, bu arada ben kokoreçi çok ama çok seven biriyim. İnsanlar malum bölgenin bir yemeği olduğu için çok da sıcak bakmazlar kokoreçe ama ben işkembe çorbası içmek için kendisi temizleyip kendisi pişiren bir insan olarak kokoreç benim yemeğimdir diyebilirim.
                Öyle kuru kuru ne yediğimi anlamadan yediğim kokoreçler yada baharattan tadını alamadığım kokoreçlerden dolayı bir daha önünden geçmediğim mekanlar vardır. Ama Doğata öyle değildi ve son ziyaretimizde işin sırrınıda bize mekanın kurucusu bir bir sorularımızı cevaplayarak anlattı.


                Öncelikle kuzu bağırsağından yapılan kokoreçin kuru olmaması için şişin orta kısmına sarılan mumbardan bahsetti. Mumbarda dahil olmak üzere kuzu bağırsağının Konya da Türkiyenin halka açık en modern et entegre tesislerinde temizlenip sarıldığını ve hijyen konusunda dikkate edilmesi gereken en önemli besin maddesi olmasından dolayı yeni geliştirilmiş özel bağırsak temizleme makinelerinde tam otomatik şekilde temizlendiğini ve işin ehilleri tarafından sarıldığını anlattı. Yani sanki evde kendiniz yapıyormuşta içini dışını oklavayla ters yüz ede ede sıyırıp temizliyor sonrada sıcak sularda yıkıyormuşsunuz gibi temizleniyormuş. Öyle ilaçlama kimyasal madde kullanma falan yok. Yani neymiş kokoreç gönül rahatlığıyla Doğata'da yenirmiş. Öncesinde mi içersiniz? yanında mı? yoksa üstüne mi içersiniz? bilmem ama günlük katkı maddesiz kendilerinin yaptığı limonatayı içmeden çıkmayın mekandan.

                Peki birtek kokoreç mi? tabikide hayır. Eti özel olarak Amasyadan gelen süt danasından nefis mi nefis Gerçek Ankara Döneri. O nasıl bir lezzet? nasıl bir et? lokum gibi ağızda dağılma ve muazzam bir lezzet. Gerçekten sadece kokoreç için gidilmeyeceğini ispat eden ve mekana müdavim yapacak cinsten. Küçük çocuklarınızın da rahatlıkla yiyeceği hemde sizin içinizin rahat edeceği çok güzel bir döner. Satış miktarının kiloları bulmasına rağmen öyle koca koca dev döner görmüyorsunuz çünkü ateşte çok bekleyipte kansorejen madde üretmesin diye günde üç kere ayrı ayrı takılıyor döner. Kalanıda ertesi güne takılmıyor ve sokak hayvanları ile paylaşılıyor.
                 Köftesi ise AOÇ'nin tek iso22000 belgeli ve sürekli gıda mühendisinin bulunduğu (öyle diplomasını verip de ayda bir uğrayanlardan deği yani)  mutfakta üretilip pişen bir köfte hemde bu köfteyi kiloyla da satın alıp evde de lezzeti devam ettirebilirsiniz :) Bu arada mutfak dileyen herkesin gezmesine açık :)
                 Yemeğin üstüne Ankara da yediğim en güzel künefeyi tatmadan Doğata'dan çıkmayın. gerçekten Hatay dan gelen peynirlerle günlük olarak yapılan ve şerbetinin tarifi sır gibi saklanan mükemmel bir tat. o peynirin sünmesi ve genzinizi yakmayan tam kıvamında şerbeti sıcak sıcak masanıza gelince ohhh işte bu diyeceksiniz ama dikkat çok sıcak :)

                  Mekan her gün sabah kahvaltısıyla saat 7 'de güne başlayıp hafta içi gece 3e kadar hafta sonları ise 4'ekadar hizmet vermekte. Eğer işe giderken uğrayabilirseniz sıcacık fırından yeni çıkmış poğaçasını yiyebilirsiniz. Ben güzelce peynirli zeytinli domatesli kahvaltı yapayım derseniz kahvaltı tabağı da var 16 tl den başlayan tabaklar isterseniz eklemelerle daha da zenginleştirilebiliyor. Ama yok ben bu bahçeye girdim mi öyle yarım saatte kalkamam buraya doyum olmaz derseniz 2 kişinin rahatlıkla doyacağı serpme kahvaltı ve semaverde çay için 32tl ödeyerek yeşilliğin, yaz günlerinde serinliğin, su şırıltısının ve ara ara istasyona yaklaşan trenin sesiyle huzurlu bir kahvaltı yapabilirsiniz. Kahvaltılık olarak servis edilen her ürünün AOÇ markası güvencesinde olduğunu hatırlatmama gerek yok heralde :)

                 Mekan diğer yerler gibi çocuklara özel top havuzları, kaydıraklar,  playstationlar yada oyun hamuru veya boyalarla dolup taşan bir oyun odasına sahip değil ama doğanın kendisi zaten çocuklar için keşfedilmeyi bekleyen bir oyun alanı ve Doğata 'da tam bunu karşılıyor, çimlerde koşuşturup yaprakların arasından trenleri izlesinler değmeyin keyiflerine.

               Restaurantın karşı  köşesinde bulunan aoç satış mağazası da yine aynı kişinin ve Ankaradaki tek yetkili satış yapan yer yani 1 lt lik sütte bile diğer marketler 80-90 krş daha ucuz diğer ürünleri siz düşünün aoç ye ait diğer yerlerde bulamadığınız ürünleri bulmanız hemde daha ucuza bulmanız garanti. Bunların yanısıra market ufakta bir gurme şarküteri sayılır birçok enteresan ürün bulunuyor artık alıp denemesi ve yorum yapması size kalmış :) işletme her iki mağazasında da "evimize sokmadığımız ürünü misafirlerim ile kesinlikle paylaşmıyoruz" felsefesiyle işletiliyor. Satış mağazasının online olarak tüm türkiyeye satışıda mevcut  ,onada burdan tık tık :) www.aocsatismagazasi.com


                Bu arada insanlar Ankara bulvarının yapımından sonra çifliğe gidemediklerini bulamadıklarını falan söylüyorlardı ama hiçde öyle değil ben eskisinden daha kolay ve çabuk gittim haberiniz ola :)




























Yorumlar

  1. Harika bir buluşmaydı..
    Bu etkinlik ile ilgili benim yazımı da okumak isterseniz :
    http://www.ankaraetkinlik.com/aoc-dogata/
    Bir başka etkinlikte yeniden görüşebilmek dileği ile sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gercekten harika bir buluşmaydı darısı yenilerinin başına :)

      Sil
  2. çok güzel bir buluşmaydı...yine yapalım :))
    benim etkinlik yazım için
    http://www.trendyandfriendly.com/ankarali-bloggerlar-aoc-dogata-restorandaydik/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet yaaa hala tadi damağımda yine gidelim :)

      Sil
    2. Füsun'cuğum, Merhaba.

      Etkinliğimizi haber vermekte geciktim. Kusura bakmayın. Safiye Hanıma, üst komşusuna ve aklınıza gelen herkese duyurmanız için :)
      Linkimiz;

      http://bulutgolgesi.blogspot.com.tr/2015/10/mektubunuz-var-size-bir-mektup-yazdm.html

      Tülin
      ( bulutgolgesi.blogspot.com)

      Sevgiler

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ankara'da döner denince :)

                      Ankara'da döner denince aklıma gelen ilk yer tabikide Peçenek Döner . Önceden Etlik eski garajlar içinde olan mekan garajlar yıkılınca kendisini İskitler de iki katlı eski tarihi Ankara evi olarak yapılmış yeni bir yere taşıdı.                  Mekan öyle süslü püslü lüx, oyun alanı olan, bir yemekte 2-3 çatal bıçak getiren , kendinizi prens yada prenses hissedeceğiniz koltukları sandalyeleri olan mekanlardan değil. Ama çıktıktan sonra 'bu günkü döner neydi be...' yada ' dün yediğimiz dönerin tadı hala damağımda.' ve hatta ' geçen haftaki döner olsada yesek.' diyeceğiniz, akılda kalan bir lezzete sahip döneri var. Zaten buda yetiyor.                  Mekana gittiğinizde ayakta kalmanız, yemek yiyen kişilerin kalkmalarını beklemek zorunda kalmanız muhtemel çünkü özellikle öğle saatlerinde çok ama çok hızlı servis yapmalarına rağmen mekan çok kalabalık. Mekanın çok geniş bir müşteri kitlesi var. Çoğunlukla takım elbilesel

NASIL VERDİN BU KİLOLARI ?

            Bloğumu açalı çok olmuş ama hiç dokunmamışım artık dokunmaya karar verdim :) sizlerle paylaşmak istediğim o kadar çok şey var ki öncelikle bebeklerle ilgili, kilo vermeyle ilgili, yemekle pastayla börekle çörekle ilgili, kozmetikle ilgili kısacası bir çok şeyle ilgili :) Öncelikle bu günlerde bana çokça yöneltilen soruyla başlayayım bloğuma dönüşüme;  NASIL BU KADAR ZAYIFLADIN?  NE KADAR ZAYIFLAMIŞSIN!! NE YAPTIN?  İNANMIYORUM ESKİYE DÖNMÜŞSÜN. HEMEN ANLATIYORSUN, NASIL OLDU?

OYUN HAMURU YENİLEME :)

        Çocuklarımızın  severek oynadığı ( bıraksam İkra'nın saatlerce oynayabileceği ) oyun hamurları zamanla ilk günkü formlarını kaybederler ve ufalanmaya, güzel şekil almamaya, çatlamaya başlarlar. Annelerin en çok şikayet ettikleri şeyde budur, Her zaman yenisini mi alıcam? Oyun hamuru yetiştiremiyorum! Buna paramı dayanır? diye hayıflanırız. Aslında oyun hamurlarınız ne kadar kurumuş bozulmuş olursa olsun ilk günkü hallerini alabilirler. Bunun bir tek yolu var oda; sulamak :) evet yanlış duymadınız tek gerekli malzeme 'su', eee tabi birde kötüleşmiş oyun hamuru.